7 Haziran’dan sonra ilk aklıma gelen Erken Seçim’di. Ama bu süreç akıllı bir biçimde partiler tarafından yönetilmeliydi. O yüzden hiçbir parti erken seçim lafını ağzına almamıştı. Çünkü o süreçte kim erken seçim lafını ağzına alsa oy kaybetmesi kaçınılmazdı.
İşte böyle bir dönemde partiler erken seçim muhabbetine girmediler. Olayın Akparti cephesine bakacak olursak Akparti Erken Seçim’i isteyen değil koalisyonu isteyen bir imajı çizmeye çalıştı. Halka vermek istediği mesaj şuydu. Bakın bana verdiğiniz görevi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Koalisyonu var gücümle kurmaya çalışıyorum. Ama dediğim gibi koalisyonlar zordur. Koalisyon hükümetleri güçlü değildir. Devlet için sıkıntıdırlar. Ortak noktalar bulunamaz vs.
İşte Akparti bu süreçte Erken Seçim’e çok iyi hazırlandı. Ne de olsa kendi argümanlarını çok güzel ispat etmiş oldu.
Neydi bu argümanlar ?
- Koalisyon olursa ülke geriler. (Terör faaliyetleri bunun bir sonucudur.)
- Faiz artar, dolar artar, borsa düşüşe geçer.
- Partiler arası anlaşmazlıklar olur.
- Ticaret geriler.
İşte bu süreç bize bu dört olayı gösterdi. Akparti de kendi argümanlarını en güzel şekilde açıklamış oldu. Olası bir erken seçimde en güçlü aday Akparti’dir ve oyunu artırıp tek başına iktidar olacaktır kanaatindeyim.